Kısa zaman önce yenilenerek hasta kapasitesini iki katına çıkaran Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Kaplıca Tedavi Ünitesi hizmete açıldı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir’de önemli bir ihtiyacı cevap vereceklerini belirterek, kentin sağlık vizyonuna bilimsel yatırım yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Sağlık alanındaki yatırımlarına hız verdiklerini kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, bu ünite ile İzmir’deki termal tedavi konusunda önemli bir ihtiyacı daha karşılayacaklarını kaydetti. Şifalı sularla yapılan tedavilerin dünyada hızla yaygınlaştığını kaydeden Rektör Hotar, “Günümüzde kaplıca suları, içerdiği kimyasal bileşikleri nedeniyle birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bizler de buradan yola çıkarak üniversitemiz bünyesinde bir ünite oluşturduk. Sonuçta sağlık yerleşkemizin konumu, ciddi bir termal su potansiyeline sahip. Bunu halkımızın hizmetine sunmak istedik. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi. İzmir’in sağlık vizyonunda termal turizmin gelecek vaat ettiğini de kaydeden Rektör Hotar, bilim merkezi olarak yapacakları katkının bu noktada tamamlayıcı olacağını da sözlerine ekledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem El, kısa süre önce gerçekleştirilen yapısal değişiklikler ile merkezin daha iyi şartlarda hizmet vermeyi sürdürdüğünü söyledi. Makine parkının yenilendiğini anlatan Prof. Dr. Özlem El, “Makinelerimizin yenilenmesi ile günlük hasta kapasitemiz iki katına çıktı. Diğer yandan kaplıca ünitemizi de hizmete açtık” diye konuştu. Türkiye’nin termal kaynaklar açısından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer aldığını hatırlatan Anabilim Dalı Başkanı El, “Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi tarihte Agamemnon Kaplıcaları olarak bilinen ve 2500 yıldan beri insanlık için şifa kaynağı olan kaplıca bölgesinde yer almaktadır. Bölgemizdeki kaplıca suyunun sıcaklığı 63 santigrat dereceyi bulmakta ve şifalı su sodyum bikarbonat ile klorür içermektedir. Bu da bölgemizdeki kaplıcayı özellikle romatizmal hastalıklar, cilt hastalıkları, ortopedik ve posttravmatik sorunlar konusunda tercih edilir yapmaktadır” dedi.
İzmir’deki Hastaneler Arasında Tek
Prof. Dr. Özlem El, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tamamlayıcı tedavi unsuru olarak hekim kontrolünde, banyo uygulamaları şeklinde 3 adet jakuzili küvetin olduğu birimimizde birçok soruna yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Florürlü karışık nitelikte termomineralli su ile iltihabi romatizmal hastalıklar, kireçlenme(osteoatrit), kronik seyirli bel ve boyun ağrısı, fibromiyalji gibi yumuşak doku romatizmaları, travmatik ve ortopedik ameliyatlar sonrası ortaya çıkan eklem kısıtlanmaları, çok değişik sebeplerle ortaya çıkan hareketsizlik nedeniyle gelişen kas güçsüzlükleri ve eklem kısıtlanmaları gibi birçok alanda tamamlayıcı tedavi bileşeni olarak kullanılacak. Ünitemiz İzmir’deki hastaneler arasında tek olma özelliğine sahip. Hizmete giren Kaplıca Tedavi Ünitesi’ne katkılarından dolayı Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Nükhet Hotar’a teşekkür ediyorum.”